Çok eskidendi…
Zaman bir nehir gibi hızla
akıp gider ve değişirdi her şey; insanlar, sokaklar, bu şehir, ben…
Şaşar kalırdım, değişmeyen
tek şey sendin içimde…
Sık sık kirpiklerimde
birikirdin aklımın sana düştüğü gecelerde;
dayanamaz ağlardım, sen
avuçlarıma dolardın, yine de azalmazdın gözlerimde
Ve sensizlik ölüm gibi
gelirdi ya bana, o yüzden çok korkardım yokluğunu düşünmekten...
...
Ama bir gün gittin,
hem de gerçekten, tek bir
söz etmeden, şöyle yarım ağız bir“hoşça
kal” demeden...
Öksüz bıraktın aşkı bu
şehirde, biliyor musun?
Öylece kalakaldım ardında,
şaşkın, kırgın, aynalarla baş başa…
Yıllar yılı, bir kılçık
gibi boğazıma takıldın sanki;
ne çıkarabildim, ne yutkunabildim…
Öyle zor oldu ki ardında
kalan boşluğa alışmam…
Hele ansızın,hele VEDASIZ gittin
ya, seni bir türlü bağışlayamadım,
hiç bağışlayamam sanırdım…
Yanılmışım;
engin bir yürekte temize
çekerken aşk kendini yeniden,
rahat ol,seni artık BAĞIŞLADIM!..
****
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder