***Gitmek istiyorum. Olmadığın bir yere. Olduğun fakat bana
ulaşamayacağın bir yere. Varoluşunun bende kaygı yaratmayacağı bir yere.
Ortalama nüfus’un senden oluşmadığı bir yere***
***Bir
çiçeğe bakınca gözleri yaşaran, denize girince ruhu arınan, bir hayvanın
karnını doyurunca mutlu olan insanların yaşadığı bir yere. Sevdiğim
kadının gözlerine doyasıya bakarak yaşlanacağım bir yere… Gitmek
istiyorum. Senden uzakta bir yere. Aklıma, fikrime, ruhuma doluşmuş;
genel temayüle aykırı, varlığı yokluğu belirsiz, saklı kalmış
cennetime***
***Sakın yanlış anlama. Kalbin kalbe karşı
olması bir yaklaşım değil, bir duruş. Bir kalp bir kalbe karşı ise
aralarında bir mesafe vardır. Ayrışmışlardır bir şekilde. Birinin ağrısı
tutmuştur belki diğeri ona değdiğinde. Ya da geri durmuştur bir tanesi
kendi ağrısını dindirmek için. Belki de değdiği kalbi ağrıttığını
gördüğü için atmıştır bir adım geriye. Uzaklaşmıştır. Karşı gelmiştir o
kalbe. Yanında duracağına, karşısında durmuştur***
***Yanlış
düşündüğümü söylüyorsunuz. Hepiniz. Düşüncelerim saçmaymış. Ben size
hissettiklerimden bahsediyorum oysa düşündüklerimden değil. Saçmalık
dediklerinizin temelinde benim hissettiklerim var. Kalbimin ortasında
bir sancıyla başlayan… Kalbimin kırıldığı o an. Ve o an'dan sonra
yaşadığımız her şey, bizim kırık hikâyemiz***
“Farklı”değil mi?
Çiçeği burnunda gepegenç bir yazarın “gıpgıcır” kitabından alınmış gıpgıcır cümlelerle başlamayı düşündüğüm bu yazıya son anda fikir değiştirerek, aynı yazarın Blogspot’taki “Ceviz Ağacı” adlı sayfasından bu son derece ilginç ve özgün alıntılarla başladım.
Çünkü “Umut Can Çeppioğlu ve onun Hayaller İçinde Bir Düş adlı kitabı hakkında fikir vermenin en iyi yolu budur" diye düşündüm...
Girişte okuduğunuz o etkileyici ve düşündürücü cümleler, onun yazdıklarının ve yazacaklarının teminatı gibi görünmüyor mu sizce de?.
Ne
yalan söyleyeyim, aklın ve duygunun süzgecinden geçmiş o enfes
anlatımıyla, varlık ile yokluğun, hayal ile gerçeğin şaşırtıcı
karmaşasına itiverdi beni Umut... Umut dedim de, Umut Can Çeppioğlu'ndan bahsediyorum anlayacağınız...
O belki de, sizin henüz tanışma keyfine ermediğiniz bir MB bloggeri...O, edebiyat alanında başarılı bir gelecek vaat eden, ödüllü hikayeleri ve “Sensizlik” adında bir de şiir kitabı olan 33 yaşında gencecik bir şair-yazar...
Eylül 2012 de çıkardığı 2. kitabı ”Hayaller İçinde Bir Düş” ise cesur mu cesur, ilginç mi ilginç hikâyeleri ile sıra dışı, sürükleyici ve okumaktan zevk alacağınızı umduğum bir kitap...
Ve onun “Sensizlik” adlı şiirinden aldığım bir bölümle bitiriyorum yazıyı:
***Sensizliği
bilmezsin/Kış iklimi hâkimdir/ Gündüzler kısa/ Geceler uzun/ Ve bazı
geceler/ Kimsenin bilmediği bir evin/ Kimsenin çalmayacağı bir kapısına
yaslanıp/ Hayatının muhasebesini yaparsın/ Gece bitmez/ Hesap tutmaz/
Devamlı eksik çıkarsın.../ Sensizliği bilmezsin/Bütün bir şehir seni
terk etmiş gibidir***
.................Bilmem anlatabildim mi?