4 Haziran 2012 Pazartesi

Aşka Veda-Can Dündar


“Aşk,  devrimcidir, düzene meydan okur; hesaba kitaba gelmez, sınır, kural, engel tanımaz…
Deprem gibidir aşk, bakmaz, gelir, vurur. 
O bir türlü vazgeçemediğimiz, o her daim ihtimal dâhilindedir...
Sakin denizlere açılan ve hiç kirlenmeyen bir nehir, siz sığ sulardan uzaklaştıkça sizinle beraber derinleşendir…
Dokununca solan bir çiçek, yaklaştıkça solan bir serap; imkân dâhiline girdikçe imkânsızlaşan…
Şehvet sevdadan soyundukça, Eros okunu kırdıkça, piyasa duruma el koydukça can çekişen, körelip çirkinleşen…
Ve kalbimizde azaldıkça, dilimizde çoğalandır AŞK…”
Can Dündar’ın son kitabı “AŞKA VEDA” dan aklımda kalan kırıntılardı yukarıdakiler…

Kadın-erkek arasında, tarih boyunca bir araya getirilememiş, aşk, seks, evlilik bileşeni…
Yüzünde yanağında, yüreğinde aşk denen alazın korunu hissedenler, ateşten gömleği gönüllü giyenler, gönülden bağlanmanın, eriyip çarpılmanın hazzını yaşamış olanlar…
Bir yanda söylenmemiş iki sözcük yüzünden heba olup gitmiş nesiller, diğer yanda kolay kavuşmuş ama mutsuzlaşmış, yalnızlaşmış zamane gençliği…
Sekssiz aşktan aşksız sekse geçiş…
 Kolaylaşan seks, zorlaşan aşk; kolaylaşan kavuşmalar, kolaylaşan ayrılıklar…
Alıştığım, özlediğim, beklediğim tarzıyla; samimi, duygulu, enfes cümlelerin yazarı Can Dündar ve Aşka Veda…
Bana göre, aşk üzerine söylenmiş, söylenmemiş, düşündüğümüz, düşünmediğimiz, belki de düşünüp dillendiremediğim/iz her şey bu kitapta…
****
Not:
Kitap üzerine Ayşe Arman’ın  yaptığı röportaj (http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20490848.aspe)