Seni soruyorlar ya bana,
artık saklamıyorum;
“Hayli zaman oldu,
sol yanımdaki tahtı boşalttı ve gitti”
diyorum…
“Şimdi nerede?”
diyorlar...
“Çok uzaklarda"
diyorum…
"Mutlu mudur?"
diyorlar...
"Bilmiyorum!"
diyorum...
(Sahi, mutlu musun?)
“Özlüyor musun?”
diyorlar...
“Gözden ırak olan, gönülden de ırak oluyormuş”
diyorum…
“Olur ya bir gün geri dönse ?”
diyorlar...
“Artık zamanı geçti,
onu düşününce sızlamıyor burnumun direği,
içimdeki boşluksa üşütmüyor eskisi gibi"
diyorum…
Şaşıyorlar/Şaşırıyorum...
***