2 Kasım 2014 Pazar

seni bağışladım...


Çok eskidendi…

Zaman bir nehir gibi hızla akıp gider ve değişirdi her şey; insanlar, sokaklar, bu şehir, ben…
Şaşar kalırdım, değişmeyen tek şey sendin içimde…

Sık sık kirpiklerimde birikirdin aklımın sana düştüğü gecelerde;
dayanamaz ağlardım, sen avuçlarıma dolardın, yine de azalmazdın gözlerimde

Ve sensizlik ölüm gibi gelirdi ya bana, o yüzden çok korkardım yokluğunu düşünmekten...
...
Ama bir gün gittin,
hem de gerçekten, tek bir söz etmeden, şöyle yarım ağız bir“hoşça kal” demeden...

Öksüz bıraktın aşkı bu şehirde, biliyor musun?

Öylece kalakaldım ardında, şaşkın, kırgın, aynalarla baş başa…

Yıllar yılı, bir kılçık gibi boğazıma takıldın sanki; 
ne çıkarabildim, ne yutkunabildim…

Öyle zor oldu ki ardında kalan boşluğa alışmam…

Hele ansızın,hele VEDASIZ gittin ya, seni bir türlü bağışlayamadım, 
hiç bağışlayamam sanırdım…

Yanılmışım;
engin bir yürekte temize çekerken aşk kendini yeniden,
rahat ol,seni artık BAĞIŞLADIM!..





****







Hiç yorum yok: