Genceciktik ve hazırdık aşka!..
Ne varsa herşey hatırımda;
ilk
tanışma, ilk buluşma,
ilk
çırpınışı yüreğimin,
ilk
dokunuşun omzuma…
Hepsi birer birer aklımda;
lacivert
ceketin, bordo kazağın,
yana
taradığın saçların,
ve
o mutlu şarkı...
İzleyişin
beni, sonra bekleyişin karşı sokağın başında...
Evimin
önünden geçerdin hani ağır ağır, bir ıslık tuttururdun ta köşe başından;
duvarların
ardından duyardım sesini ve eprimiş tüller arkasından gözlerdim seni…
Bir
an, birkaç saniyeydi, ama bir ömre bedeldi bakışmak;
o
zaman öğrendim en tutkulu sevişmelerin gözlerle olduğunu!..
Sonsuza kadar hazırdık AŞKa,
ama
hangi zamanda değişti yazgı?
Toyduk,
savunmasız ve umarsızdık; o yüzden mi alamadık ayrılığın kokusunu?
Neden
yaşandı o veda, o gözyaşı?
Kim
istedi bunu?
O
kalabalık kente gidince mi örselendi AŞK, yoksa inkâr edince mi?
Birbirimiz
içindik ya da öyle sanmıştık;
ya
da olmadı, ya da bırakmadılar!..
Şimdi
takati kalmamış rüzgarlar gibi esiyor başımda hatıralar,
yine de ne varsa her şey aklımda;
acemice
yazdığım -o ilk şiirin sözcükleri- gibi,
kimsenin
bilmediği -o en masum yürek izi -gibi!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder